Finans ve EkonomiGenelLİDERLİK

ClubHouse Nedir?

ClubHouse pandemi nedeni ile hayatımıza giren birçok psikolojik sıkıntının adeta panzehiri olarak çıkıyor karşımıza.

Pandeminin sağlık sorunlarının yanı sıra, insanlığa çektirdiği en büyük psikolojik eziyet yalnızlık, temassızlık ve sosyal dürtülerin yoksunluğu. Virüse karşı geliştirilen önlemler, karantina, sokağa çıkma yasakları, toplanamama kuralları vesaire psikolojimizi bozuyor. Hadi bir nebze bunları değişik uygulamalar ile çözmeye gayret ediyoruz. Zoom üzerinde yapılan meze sohbetleri, aile toplantıları, doğum günü partileri, hatta kına geceleri ne kadar yaratıcı olduğumuza bir kanıt.

Ancak bu yaşam tarzının bence bizde yarattığı en büyük eksiklik, İngilizce “serendipity” diye geçen, hoş sürprizler, rastlantılar… Hani bir topluluk içine girip, yeni insanlarla tanışmak, karşımıza çıkan insanlardan duygusal ve bilgi anlamında beslenmek maalesef nerdeyse çıktı hayatımızdan. En son ne zaman tanımadığınız insanlarla dolu bir kalabalığa karışmıştınız? O kalabalık içinde birisi ile tanışmıştınız? Sadece tanışmak değil yeni bir insanı keşfetmenin zevkini en son ne zaman tatmıştınız?

Bu tür rastlantıların ruhumuzu nasıl beslediği aşikar. Hepimizin en büyük duygusal ihtiyaçları arasında hem belirgin bir gelecek, hem de sürprizlere yer veren bir nebze belirsizlik gereksinimi var. Hem ait olma dürtüsü, hem de sosyal baskıdan kaçan bir özgürlük arayışımız var. Pandemi başladığından beri bu hoş sürprizler, planlanmamış yeni deneyimler maalesef büyük ölçüde çıktı hayatımızdan. İşte ClubHouse bunlara büyük ölçüde çözüm getiriyor. Girdiğiniz her odada son derece samimi, gerçek, içten dost sohbetlerine tanık olduğunuz, sizin de arzu ettiğiniz kadar istediğiniz konuda konuşabileceğiniz bir bolluk duygusu vaat ediyor. Teknoloji bir anlamda imdadımıza yetişiyor…

 

Nedir ClubHouse? Mevcut katılımcılara çok az sayıda davet hakkı tanıyan ve yeni katılanların ancak davet usulü içeri alındığı bir sosyal medya uygulaması. Görüntü yok, mesajlaşmak yok, sadece sohbet var. Herkes istediği gibi kendisine bir sohbet odası açabiliyor. Odalar genel katılıma açık veya kapalı olabiliyor. Eğer açık ise odanız, isteyen herkes istediği anda sessizce odanıza giriyor ve konuşulanları dinliyor. Ekranda odaya girenlerin küçük bir daire şeklinde profil fotoğraflarını ve isimlerini görüyorsunuz. ClubHouse bütün üyelerinden gerçek isimlerini kullanmalarını istiyor. Twitter ve Instagram hesabınıza link verip, kısa da bir bio bilgisi ekleyebiliyorsunuz fotoğrafınızın yanına. Sizi kim üyeliğe kabul etti ise profilinizin altında kalıyor. Yani bir anlamda kimi içeri aldığınıza dikkat etmek gerekiyor.

 

Bir odada moderatörler oluyor, moderatörler katılımcılar arasından istediklerini konuşmacı yapabiliyorlar. Süre sınırı yok, arzu ettiğiniz kadar o oda size ayrılmış oluyor.  Konuşmak isteyen elini kaldırıp moderatörlere kendisini belli ediyor, isteyen arzu ettiği anda sessizce odayı terk ediyor. Şu an için sadece iPhone’larda çalışıyor. En önemli özelliklerinden birisi de ekran kaydı almak yasak. Yaparsanız önce uyarı sonra da dediklerine göre ihraç söz konusu… Yani orada konuşulan ClubHouse’da kalıyor.

 

Nisan 2020’de, pandemi Batı yarımküreyi etkisi altına aldığı ilk haftalarda hayata geçmiş bir uygulama ClubHouse. Kurucuları Alpha Exploration Mayıs 2020’de 12 milyon dolar bir yatırım almış. Aralık ayında 100 milyon dolar piyasa değeri ile 600 bin kullanıcıya ulaşan uygulama, 21 Ocak 2021 itibari ile 2 milyona yakın kullanıcısı ile bir unicorn (yani piyasa değeri bir milyar dolar olan startup) olmuş ve geçtiğimiz hafta 100 milyon dolar daha B serisi yatırım almış durumda. İçinde bulunduğumuz günlerde hem Asya hem de Avrupa coğrafyasına hızla açılmaya başladı. Yani diğer sosyal medya uygulamaları ile karşılaştırınca daha yolun çok başında.

 

Her şey bedava kullanıcıya. Şirket geçen gün yayınlanan bir makalede nereden para kazanacağına henüz karar vermediğini açıklıyor. Adeta daha fatura kesmeden piyasa değeri milyar doları bulmuş bir uygulama. Piyasaların mantığını ve yatırımcı tercihlerini gözlemlemek için çok güzel bir örnek ClubHouse.

 

Peki ClupHouse ne tür sorunlara gebe? En güçlü yanlarının en büyük sıkıntıları beraberinde getirebileceğine inanıyorum.

 

Mesela en başta sıralayacağım konu FOMO stresi. Her an için bir şeyleri kaçırma korkusunu tetikliyor insanda. Yetememe kaygısı ile her an için sürekli aktif olma, yeter ki o an yaşanırken o odada, o insanlarla olabilme dürtüsü insanın içini kemiriyor.  Hani çocukken arkadaşlar sokağa çıkıp mahallede oynamaya başlayınca içimiz giderdi ya. Arkadaşlarımız dışarıda oynarken ne kadar önemli olursa olsun bizi evde tutan neden, dışarıya çıkamamak bir eziyet olurdu, ilk fırsatta biz de evden kaçıp onların arasına karışmak isterdik. Çoktan unuttuğumu zannettiğim bu duyguyu tetiklediğine şahit oldum. “Hem bütün arkadaşlar orada, hem de onların bütün arkadaşları da gelmiş, müthiş sohbetler dönüyor ve ben hepsini kaçırıyorum”… Tabii hal böyle olunca içeri girince uykuya bile zaman ayıramayan kişilerle tanıştım.

 

İkinci konu ise o samimi, içten, dürüst sohbetlerin beraberinde ciddi çatışmalara da neden olabilme ihtimali. Pandemi süresince aslında rahat rahat sohbet etme imkanı çok kısıtlı bir dönemden geçtik. En yakınlarımızla bile şöyle her hangi bir konuyu doya doya detaylı bir şekilde konuşma fırsatı bulmakta zorlandık. Bir de tabii ki bütün diğer mecralara hakim olan pandemi, ekonomi, jeopolitik ve siyasi konulardan oluşan gündem içimizi kararttı. Ve zaten birçok alanda da tabuların olduğu, kendi kendimize bile sansür uyguladığımız, biraz mahalle baskısı ile yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz. Hal böyle olunca platformun samimi, açık, dürüst sohbetlere izin vermesi bir yandan da büyük bir risk unsuru olabilir. Referans ile üye kabul ettiği için bir nebze kontrollü büyüse bile o anda yaşananlar maalesef saygı sınırlarının dışına çıkabilir. Daha ilk günden birbirini mahkemeye verme tehditleri ile tartışan kişilere tanık olunmuş. Aslında bu o kadar da büyük bir sorun değil: bir sekmeye basıp sessizce çıkabiliyorsunuz tatsızlaşan yerden.

 

Bununla beraber gelen bir başka risk ise özellikle diğer sosyal medya platformlarında ünlü olmuş, idol olmuş bireyler için geçerli. Burada hazırlıksız, spontan sohbetlerde hiçbir maske ve senaryo olmadan kendilerini ortaya koymaları hayranlarında hayal kırıklıkları yaşatabiliyor. Şimdiden birkaç kişi için bu yorumu duydum bile.

 

Beni çok memnun eden bir başka yanı ise özellikle son yıllarda yurt dışına yerleşen genç beyinlerimizin neredeyse hepsinin burada olduğu görmek. Kuzey Amerika’dan Avrupa’ya birçok ülkeye göç etmiş, özellikle yeni mesleklerde çok başarılı kariyerleri olan binlerce gencimizin sohbetlerine konuk oldum. Önümüzdeki on yılda en değerli kaynaklarımız arasında yurt dışındaki bu diasphora’nın olacağına inanan birisi olarak bu gençlerimiz ile irtibat kurabileceğimiz, deneyim paylaşabileceğimiz bir platform bulmak beni çok heyecanlandırdı.

 

Peki kime rakip olacak ClubHouse? Sanıyorum en çok Netflix’ten çok zaman çalacak. Netflix CEO’sunun en büyük rakiplerinin ne olduğu sorusuna “uyku” demesi gibi, ClubHouse da aynı alanda kendisine yer açacak. Tabii aslında sadece kulağımıza hitap ettiği için diğer sosyal medya araçlarını da aynı anda kullanmamıza izin veriyor ama bir yanda bu uygulama açıkken nasıl televizyonda bir program izlenir bilemiyorum. Yani bir anlamda “radyonun muhteşem dönüşü” diyebiliriz.

 

Kısacası yeni bir unicorn ile tanışıyoruz. Bu ilk günlerin heyecanı ne kadar devam eder, şimdilik daha çok sınırlı olan kullanıcı sayısı ne hızla genele yayılır, yayıldıkça bu yukarıda sıraladığım olumlu özellikleri nasıl sürekli kılınır bilemiyorum. Nasıl bir iş modeli olacağı bile daha belli olmayan, son derece esnek, basit, hafif ve o kadar da etkili bir uygulama ile karşı karşıyayız. Beni memnun eden tarafı, teknolojinin en temel sorunlarımıza bu şekilde çözüm önerebilmesine tanık olmak. İçinde yaşadığımız medeniyet bir yandan her gün yeni problemler doğururken bir yanda da çözümlerini beraberinde getiriyor.

 

 

 

Rıza Kadılar

Avrupa Koçluk ve Mentorluk Konseyi Dünya Başkanı olan Dr. Rıza Kadılar Ankara Fen Lisesi'nden sonra ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun olup Stanford Üniversitesi'nde Ekonomi yüksek lisansını, HEC'de MBA ve Marmara Üniversitesi'nde İletişim Fakültesi'nde basın ekonomisi üzerine doktorasını yapmıştır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu